ben kesinlikle alırdım.

ben olsam 4 kişi girmezdim bu işe.ortak olunan işten hayır çıkmıyor. adamlarla kavgalı olup ayrılırsın:) ayrıca kar 4 e bölünüyor falan. ben olsam 4 kişi girmem.
ayrıca 70.000 tl biraz pahalı gibi.

bizim iddaa bayimiz vardı, elimizden alana kadar (bu ayrı bir konu). Öncelikle iddaa bayii devredilemez. bu kesindir , yani eğer bayii eski sahibi üzerine kayıtlı kalacak siz işletecekseniz, adamlara güvenmeniz şart. Ayrıca 70000 çok para. biz 30000 e devretmiştik. eskiden olsa %7.4 pay veriyordu inteltek. ancak oran şimdi düştü sanırım en son %5 civarı. bu durumda 70000 çok.

günde 5000 lira ciro yapılsa ayda 150000 yapar. yüzde 5 i 7500 lira bölü 4 1875 lira. iş yerinin kirası var mı? varsa bir de kira bölünecek çalışan elektrik vergi vs vs. kim çalışacak dükkanda başında hanginiz duracak. bana çok mantıklı gelmedi. kasadan para çalma işi çok sık olur böyle şeylerde 4 arkadaş da birbirinize çok güveniyor musunuz? eğer ki bu parayı vereceksen arkadaşın çalışacaksa sana da ayda 500-1000 lira para vermeyi kabul ediyorsa düşünme gir diğer türlü bana çok mantıklı gelmedi. 17 bin liran 24 ayda çıksa sonrası kar olarak kalır. ama çalışılacak yapılacak iş değil.

teşşekkürler çaçalar. ortak olmayı düşündüğümüz adamlardan biri zaten 7/24 bayide oturuyo. daha ayrıntılı konuşamadık satanla da. ama devredilmediğini bilmiyodum. söylediğiniz iyi oldu pazarlığı ona göre yaparız. ayrıca 70bin bence de çok ama hazır müşterisi var felan diyip acaba bizi mi gazlıyo ki?

dükkanda ortaklaşa durmayı düşünüyoruz. şimdilik 3 kişi işsiz durumda. çalışan kişiye de günlük belli bi yevmiye vericez. 600lira da dükkan kirası var onu unutmuşuz. en son barça-real derbisinin olduğu gün 20bin ciro yapmıştı dükkan.
cihaz da günlük tüm gireni çıkanı listeliyo hırsızlığın önüne de o şekil geçeriz diyoruz. tabi işe başlamadan ciddi bi sözleşmede imzalıycaz aramızda.

zaten asıl para şampiyonlar ligi uefa maçları ve dünya kupası zamanında kazanılıyor. yazın zarara girmeniz olası.Kimse uğramıyordu genelde (bizimki de çok işlek bir yerde ve tektik.) Aylık 3000-4000 kar getirisi kesin gibi ancak yazın sıkıntı var unutmayın.

birde olayı yapan makine önemli diye biliyorum. İdda ilk yasallaştırıldığında herkes o makineyi alamıyordu bi tanıdığımız milletvekili aracılığıyla almıştı makineyi.Halen almak zormu bilmiyorum.

Sonuç: 4 kişi çok sayıyı yarıya indirin, adamlada sıkı pazarlık sonucu işi max 50 bine bağlayın derim.

ankara'da yok.

yapmaa. birazdan çıkacaz gene artık şehir turuna devam artık kaza olucak diye korkuyorum.

yapma öyle bişey, askerden geldikten sonra o okula gitmezsin. okulu bitir açıköğretim felan yap arada çalışırsın askerliği kısa döneme çevirt.

gitme askere acelen ne ?
arkadaşın dediği en azından aöf den falan 4 e tamamla kısa yap.
2 yıl değil epey bi zaman heba olur.

okulu dondursan bile o sırada hala öğrenci gözüktüğünden askere almayabilirler.

bir sor işin aslını...

haa gitme o ayrı mesele.

yok eğer gitcem diyosan alıyolar askere öğrencilik sorun değil. kişi gidicem dediği anda bitiyor. bir de 29 yaş sınırı var 29 olunca tutup götürürler yaşını bilmiyorum ama askerlik çok büyük iş fırsatlarını engellemediği sürece gitme derim

wawe 1 tavsiye ediyorum 2.sinden çok daha güzel hem daha kibar ekran çok daha canlı pil daha iyi. bada da gayet kullanışlı ayrıca

wave 2 tavsiye ediyorum. birincisine göre sar değeri %60 daha düşük.
ekranı 0.4 inch daha büyük.
super clear lcd olsa da ekran parlaklığı daha net.
bada 1.2 kullanıyor.
kibar değil wave 1'e göre. biraz daha hantal.
wave 1'den 100 lira daha ucuz

güvenli kip? o virüslerin hepsiyle ilgilenen bi .bat dosyası vardı sanki bi de ama windows açık olcak

güvenli kip aklıma gelmediydi. e peki nereden ulaşabilirim o .bat dosyasına? eskiden olsa virüs bulaştığında çakardım formatı ama şimdi elimde windows yok. o yüzden kurtarmalıyım ben onu ve kurtarma konusunda da pek bilgili değilim doğrusu.

özelliklede usb den sızan mal virüsler ortalık yerde ubsdefe.exe gibi saçma isimlerle kalıyo zaten bu exe dosyalarını bi incele yabancı gelenleri uçur gitsin. ayrıca ubuntu üzerinden çalışan anti virüsler de var onlara da bakabilirsin

Ubuntu için windows viruslerini tarayıp, temizleyen virus programı olması lazım onu kurup tarattır.

teşekkür ederim, sistem geri yükleme ile windows açılışını sağlayıp antivirüs kurarak olayı hallettim.

www.megaupload.com

hosta eklemelik.

www.youtubehostdosyasi.com

opendns çalışıyor.

makat

ultrasurf

(bkz: navige)

203,138,71,154

200,12,229,1

canavar gibi...

kötüye kullanmadıkça da suçtur. (bkz: özel hayata saygı hakkı)

allah allah belki adam bakıcısının cocuğuna şiddet uyguladığından süpheleniyor ne bu saygı yok öğrense ne his eder geyiği kalem kameralar var uygun fiyatta

1.güvenlik sistemleri işinde çalıştığım zamanlarda kurduğumuz pır dedektörü,yangın dedektörü şeklinde kameralar vardı(Pinhole Kameralar diye geçer,dvr kart alman lazım),kameranın çekim yaptığı delik çok ufak olduğu için bu işi yapmış veya daha önce görmüş kişiler harici kimse kamera olduğunu anlamaz.
www.biges.com
www.biges.com
www.biges.com
2.etik kısmına birşey diyemem ama birçok işyerinde kurmuştuk bu şekilde sistem.

ben izlendiğimi öğrensem tabi ki kötü hissederim ama izleyeceğimiz kişiden şüpheleniyoruz. bakıcı vakası diyebiliriz evet. zarar gördüğünü düşündüğümüz kişi canımız ciğerimizse de etik metik dinlemiyoruz maalesef.

şutlayın gitsin o zaman. izlemenin ve izlenmenin fikri bile çok kötü yahu.

teknoloji çok gelişti kalem,saat,çakmak,anahtarlık,gözlük her şekilde üretti çinli amcalar hemde 20-30 dolara
www.dealextreme.com

gitti gidiyorda bile satiyorlar ip kamera diye aratin. wireless ya da wired secenekleri de vardi yanilmiyorsam

şutlayın gitsinle de olmuyo o işler malesef, daha ağır yaptırımlar gerektiren durumlar olabiliyor.
ayrıca sizin evinizde çalışan bir kişiyse etik olarak da aykırı değildir bence, orası onun iş yeri ve kuralları siz koyarsınız.

İzinsiz ses ve görüntü kaydı almak suç diye biliyorum.

Ancak artık heryerde böyle cihazlar bulunuyor.

www.sahibinden.com

direk suçtur ve solugu mahkemede alabilirsiniz,, dikkat derim.. detaylı bilgi için www.bebekizle.com gizli kamera yazısını okuyabilirsiniz.

arkadaş brak allasen . böyle bi filmin adını öğrensen nolur öğrenmesen nolur. hatta brak öğrenme daha ii yaw. :)

o da doğru da kurcalıyo beynimi işte

çok ünlü bi adam aslında amerikanın kemal sunalı tadında. bi sürü filmi var aynı şekilde temizlikçiyken her seferinde başka bi işe bulaşıyodu eskiden tvler de çok verirdi bende merak ettim şimdi bulmak lazım

ismi ernest gibi bir şeydi galiba?

(bkz: ernest)

"princess leia cosplay" diye aratınca istemediğin kadar çıkıyor ama ünlüler varmı yokmu bakamadım

friends'te rachel (jennifer aniston) giymişti. ararsanız belki bulursunuz.

fanboys filminde kristen bell'de giymişti.

browse.deviantart.com

sanırım istemediğiniz kadar buldum.

www.thefirstpost.co.uk

farm5.static.flickr.com

hottieofthehour.com

açıkçası amerikadan kargo yoluyla getiriliyorsa cihazın temiz olma olasılığı var. fakat bildiğime göre refurbished genelde amerikada yapılıyor. cihaz türkiyeden satışsa yani ithalatla gelmişse ozamanda düşünmen gereken bukadar gümrük vergisi cihazın fiyatına binerken nasıl olurda ucuz olur. yani ne kadar ekmek okadar köfte özellikle elektronik cihazlarda

içine kurt düşürmüş olmayayım ama hiçte öyle dana kadar yazmayan ürünler de olabilir ki ben bunların media marktda bile satıldığını biliyorum(ben sattım evet).sözlüğe fazla güvenmemek lazım yani bu durumda. en temizi refurbish ambalajı resmi aramak nette donanım haberde felan bu şekilde almış olanlar olabilir mesela yada yabancı sitelere bakmak lazım.

bi de garanti konusunda ne dedi satıcı eğer bir yıl uluslar arası garanti biz hallederiz takma kafanı tarzı gevelediyse reforbish olma olasılığı artar bence

tunalida mango'nun sirasinda bi tane fotografci var.. o adamin hem fotografcisi hem tutun shop'u var.. oradan bulabilirsin..

not: arkadasim soyledi su anda yani garanti veremiciim..

hehe aynı soruyu bende sormuştum zamanında duyuruda. izmir caddesinde amerikan pasajını yanında güvercin ticaret var orda her türlü tütün mamülü oluyor olmadı hemen altında seyyar takılan amcalarda oluyor

nokia e63 alın madem 5530dan daha ucuzdur ama müzik olarak zayıftır ama q klavyesi var

toshiba g71o smartphone
fiyatı 170 tl

nokia c5 tavsiye ederim. 300-350 bandında alınabilecek en zarif ve sağlam telefon. 6303i alternatif ve daha ucuz olarak değerlendirilebilir.

nokia 6300. şık.

edibüdü: piyasada kalmamış. sori.

6300 piyasada kalmadı aramayın eskidi zaten onun yerine c5 olabilir hem hoş hemde gps felanda var özellikli bi cihaz işe yarar,pahalı gelirse de 6303 olabiler
dokunmatik şirin bişey olsun derse corby wifi modeli 340 civarı hem nete de girer
müzik şart diyosanda nokyanın express müsic serileri fena değildir

biraz daha çıkarım dersen kırmızı bi e63 çok da hoş olur klavyeli wifili felan

www.akakce.com

Nokia C5'e katılmadan edemiyciim. 6303i Classic de olabilirmiş.

ırkçılıkla ilgili film olarak do the right thing olabilir..

american history x

nazi black metal grupları ve böyle bir akım var, bir bak istersen.

(bkz: nazi blackmetal grupları)
en.wikipedia.org
nokturnal mortum, (bkz: pantheon )---->bunlar gruplar
nsbm
www.nsbm.org

2. dünya savaşı filmlerine bakabilirsiniz. atıyorum schindler's list, piyanist, the boy in the striped pyjamas gibi.
persepolis olabilir. zira hatuna önyargıyla yaklaşıyorlar sürekli, gerek avrupada gerekse iranda.

Busra

crash olur mu?

@fotrsapka do the right thing bilmyodum güzel oldu böyle bir filmide arşive katmış olduk bu bahaneyle
@baldur nsbm olayını duymamıştım ilginçmiş teşekkürler
diğer film önerileri içinde çok teşekkürler arkadaşlar

www.amazon.de aşagı yukarı fikir edinmeniz için ama almanya cok ucuz değil türkiye ye göre.

dslr düşünyosan mantıklı olabilir. başka önerebilecegim bi şey yok ucuz olarak :)

elektronik dışında birkenstock terlikleri olabilir,çikolataları güzel, nutella falan..bir de kölsch diye birası var, schnaps diye de aromalı içkileri var.
www.mediamarkt.de bu da medimarktın alaman sitesi.

amazon güzel fikir inceliyeyim ben bunu.

@toshiro babam zaten duty freeden epey bi alkol getirmeyi düşünüyo biraya yer kalmaz zannımca :) media nın sitesine lanet olsun burda da aynı şeyi yapıyolar sadece indirimli ürünler var part time media markt elemanı olarak açıp bakmadım bile.(gerçi niye tribe girdimki indirimde güzel bişeler vardır belki hehe)

öncelikle saturn mediamarkt'tan daha ucuzdur.

fotoğraf makinalarında indirim olabiliyor yer yer, şanslıysanız indirime denk gelebilirsiniz.

ps3'ünüz yoktuysa da 300€ idi en son onun fiyatı, oyun hediyeli.

cube marka bisiklet

salomon ayakkabı, parfüm, parmesan peyniri, maalesef dolgulu makarna, bira, alkol ürünleri

Peynir, cikolata, sarap.

Elektronik icin indirim kovalamaniz lazim bence. TL'ye cevirince Türkiye'dekiyle ayni fiyata denk gelebilir.

amerikan pasajı - güvercin ticaret
her türlü tütün ve tütün mamülünü bulabilirsiniz
reklam gibi oldu :)

Çabucak yapabilirsiniz, aslında basit ama yazması gereksiz uzunlukta olur. İsterseniz bilgileri yazın, ben yapılmışını göndereyim (tabii 7-8 kalemse), onun üzerinden anlatmak daha kolay olur, daha sonra da kendiniz yapabilirsiniz.

@uyuklayankedi çok teşekkürler
üste herhangi bir başlık koyup giderler kısmına asansör bakım 780tl, elektrik su tük. 330tl, gelir kısmına da devir alınan para 990tl felan gibi sadece giriş kısmı bile olsa ben gerisini getiririm hem sizi de fazla yormamış olurum. böyle bişey olabilirse çok makbule geçer cidden

empati - adam fawer.

monte cristo kontu

fantastik bi ana karakter istiyosan kesinlikle şibumiyi öneririm

ek: şimdi baktımda sözlük shibumi şeklinde bağrına basmış bu güzide kitabı

olasılıksız

stephen king-ruhlar dükkanı

kesinlikle shibumi
Adama bayılacaksın. Hatta filmini çekceklerdi noldu yaw

papillon

perfume - patrick suskind

hakan günday'dan piç ya da kinyas ve kayra ..

alışveriş için değilse sorun çıkmaz. muhtemelen güvenlik çok şekilde karşılaşmıştır, sizinki gibi bir durumla.

içeri girenlerden metro kartı olan birinden rica et birlikte girersin içeri sorun olmaz alış veriş yapacaksan yine rica yöntemi uygundur. sadece eleman metro kartını kasada okutturacak sonuçta...

hangi otobüsle giderim peki?

nerden gideceksin ki? bide onu yazıversen :)

ivedik metrosunda inilir. karşıya geçilir. ana caddede önünde antares yazan dolmuşlar olur zaten antares'in tam yanında da metro vardır.

Farklı bir tarayıcıyla denediniz mi?

denedim malesef. firefox, explorer, chrome(şimdi indirdim denemk için) sonuç aynı. kayıt ekranında tamama tıklıyorum öylece kalıyor. işin kötüsü kanala felanda yazamıyorum ki sorunun asıl kaynağında çözüm arayayım

Evet...sanıyorum kıllık yaratabiliyor zaman zaman...

Öncelikle cgoban'ı kaldırarak başlayın işe..
sonra www.gokgs.com sitesinden "CGoban için Java Web başlat"a tıklayın.. "Birlikte aç" seçeneği ile açın... Kısayol falan sorarsa "oluştur" diyin..
Kısayoldan açtığınız pencerede kgs'de oyna diyerek devam edin... Nickinizi belirleyip... Tamam'a değil.. "konuk"a basın. Daha sonra kayıt olur..şifre edinirsiniz.

ben bunları zaten yaptım diyorsanız..ki sanırım yaptınız. Programı tamamen silip tekrar kurmak sorununuzu çözecek gibi geliyor bana.. Kolay gelsin.

yok malesef hala aynı javanında eski bi versiyonunu yükledim denmek için gene yemedi

iibf'yi beşevler metrosunun orda kime sorsan gösterir. şimdi çıkınca sola dön falan diyemiyorum metronun 4 çıkışı mı ne olduğu için :)

emin olmamakla birlikte mimarlık fakültesi mühendislikle aynı yerde galiba.

aynı kampüsde değiller biri beşevlerde biri maltepede. mimarlık mühendislik için ankarayla maltepe durağına gidersen çok yakın. iibf için de beşevler durağı. eğer aştiden felan iibf ye gitceksen sabancı yurdunun önünden geçen herhangi bir dolmuşa binersen o da yeter. mimarlığa gitmek içinde sıhıye dolmuşları arka tarafından geçer çoğunlukla trenle gelicek olursan istastonun yandoğan alt geçidide yakın olur yürüyerek gidebilirsin. bi de ikisininde rektörlükle alakası yok adres sorcak olursan aklın karışmasın

Kesinlikle aynı yerde değiller. ikisinde de ayrı ayrı sınava girdim. iibf için: ankaray ile beşevler'e gidiyorsunuz. beşevlerde bir bp var içinde mcdonalds var. onun hemen yanı göbek. o göbekten sola dönüyorsunuz iibf yol üstünde. mmf için: eğer aştiden gidecekseniz herhangi bir sıhhıye dolmuşuna bindiğinizde önünde inebilirsiniz.

ben 26 yaşındayım ve 2 yıldır aynı düşünceler içerisindeyim. ben de icra ettiğim meslekten soğumuş durumdayım ve sevdiğim, yapmaktan zevk alacağım bir iş yapmayı planlıyorum. bunun için ilk iş hangi mesleğe geçeceğime karar verdim ve bu konuda bir vizyon belirledim. meslek olarak yazılımcılık, vizyon olarak da kendi yazılım şirketini kurup türkiye'nin/dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden bir haline getirmeyi seçtim. bunun için hesaplar yaptım, mesleğimi bırakmak için uygun zaman ve koşullar neler, mevcut birikimimle maddi ve ruhsal yapımımla psikolojik olarak ne kadar süre işsizliğe dayanabilirim, kendime yapacağım yeni bilgi yatırımları ne kadar sürer, yeniden üniversite okumalıyım yoksa kurslarla bu işi halledebilir miyim? işler rayına oturduktan sonra evlenme yaşım geçmiş olur mu? bu ve benzeri soruların cevabını ara önce.

sorması ayıp, cebinizde ne kadar sermaye var yeni bir iş kurmak için..
kendinize ait bir ev-otomobil falan var mı? bir de bunların dışında size garanti para getirecek bir yatırım (içinde kiracısı olan bir ev, ya da faizini yediğiniz biraz para veya ne biliyim işte taksi plakanız falan) var mı?

bi kasabaya git muhasebecilik yap boş vakitte balığa çık onları sat.

yeni iş kurmak için sermayem yok. zaten de kendi işimde çalışmayı düşünmüyorum. zaten yaklaşık 7 senedir kendi işimde çalışıyorum diyebilirim. çok acaip di mi, herkes başkasının yanında çalışıp para biriktirip kendi işini kurma hayalleri kurar, ben direkt kendi işimden başladım ama kendi işimden bunaldım. zamanında bi memuriyete girmediğime eşşek gibi pişmanım, şimdi de yaşım geçti.

en güzeli jamswety'nin dediği gibi git bi kasabaya yerleş, ufak tefek defter tut, kendi çapında geçin. ama evliyim, sorumluluklarım var. tek başıma olsam belki alır başımı giderdim. en mantıklısı tribal'in dediği gibi büyük şirketlerin muhasebe departmanı falan olabilir. en büyük riskim, hata yapınca işten kovulmak olsun. ufak bir hatam yüzünden elalem adına yüz milyarlık ceza falan yemeyeyim. zaten kariyer sitelerinden bakınıyorum öyle işlere de. ama sen 9 senedir çalış, yüksek lisans yap, mali müşavir ruhsatını al, sonra git zobidik şirkette kasiyerlik yap da olmaz. yine en azından birikimim ve tecrübeme uygun olmalı. çömez de değilim çünkü.

işim çok zor :(

Bence en iyisi bir psikoloğa git, bu düşüncelerini onunla paylaş, rahatla...

gel beraber inşaat yapalım, ben de sıkıldım. :)

şaka bir yana, zor bi durum be. ama tam tersi halde de sıkıntılarının çok azalacağını zannetmiyorum. anladığım kadarıyla biraz mükemmeliyetçi bir yapın var ve aslında o kadar büyük hata yapma ihtimalin oldukça az olmasına rağmen bu seni boğuyor. belki biraz da yaptığın her şeyin bedelini birebir ödeyecek olma hissi seni kıstırmış ve bu aslında işinde yeterli veya iyi birisi olmana rağmen özgüvenini zayıflatıyor.

bence sorun yaptığın işte ya da çalıştığın alanda değil, sende. emin ol bu kadar donanımlı olmadığın bir alanda çalışmak ya da birilerine bağlı şekilde çalışmak bir müddet güzel gibi gelse de sonrasında çok daha beter hale sokar seni. biraz kendine güvenini arttırmanın yoluna bak. sıkıntını ticaretle ya da kendi işini yapmış aile büyükleriyle paylaş. mutlaka onlar da böyle evreler yaşamıştır ve illa çözüm önerileri vardır.

yaptığın işin sorumluluklarını az çok biliyorum ama emin ol bissürü insan
(mali müşavir) bunları senin onda birin kadar umursamadan yalan yanlış devam edebiliyor işine. işinle ilgili sorumluluklarını azaltacak önlemler al. başkasının (müşterinin) yaptığı hatalar seni de bağlıyorsa bunlara göre önlemler al. sakat müşterilerini, dandik fatura alanları ele. az olsun ama sağlam müşterilerin olsun. az kazan ama daha dertsiz ol.

mesleğin bence oldukça güzel bir meslek. bunu biraz daha güzel hale getirirsen emin ol pek çok insana göre daha mutlu ve sorunsuz bir hayat yaşayabilirsin. memuriyete özenmişsin ama emin ol bu kadar süre kendi işini yapmış birisi beş para etmez bir amirin karısıyla ettiği kavga sonrasında kendisine dandik bişeyden fırça kaymasını kaldıramaz.

sonuç olarak yaşadığın bence geçici bir dönem. atlattığın zaman çok daha iyi hissedeceksin. unutma, taş yerinde ağırdır...

kibritsuyu, birkaç şey söylemek, biraz da sormak isterim. İsterseniz uyuklayankedi et hotmeyl kom adresinden iletişime geçebilirsiniz.

yuksek lisansim var demissiniz, memurluk icin iyi arastirdiniz mi, benim hatirladigim normal memurluk yasi 30 iken yuksek lisans-doktora yapanlar icin 32. bu seneki kpss'ye girip bir sansinizi deneyebilirsiniz, bir yandan ozel sirketlere basvururken. bir de, muhasebe ile ugrasmak istemiyorum demissiniz, ozel bankalarin yas siniri da 30 mudur? ya da kamu bankalarinin? belki onlarda da yuksek lisans sahibi olanlar icin esneklik varsa mufettislik sinavlarina girebilirsiniz. 'ben isimde hata yaparsam" stresi yerine, baskasi hata yapmis mi onu kontrol edersiniz. 32 ise bile yas siniri, bu secenekler icin oturup ciddi ciddi ders calismanis gerekecek ki bilemiyorum ona enerjiniz var midir?

benim babam yaklaşık 30 yıldır muhasebecilik yapar ben de 2 yıldır yanındayım(maliye okuyorum) bi iş önerisinde bulunamayacağım kusura bakma ama üstteki bilgiler ışığında söyleyebileceğim tek şey biraz geniş olmak gerektiğidir. ceza konusunda çok iyi anlıyorum seni mesela geçen ba/bs ler veriliyodu misal son gün saat öğleni geçer gibi olunca elemanlar olarak biz gerildik stres olduk babamda tık yok amaan yetişir nasılsa diyo. biraz da böyle olmak gerekiyo yoksa hakkaten cezalar,vergi daireleriyle muhattap olmalar felan büyük sıkıntı ama en azından biraz daha rahat olmaya kafaya takmamaya çalışın derim naçizane.

ha bir de küçük kasaba da iş yapma fikri babamında idealidir yıllardır. tabi babam memlekete gitmeyi düşler sahil felan yerine. ankaranın hengamesine alıştıktan sonra küçük yerleri kaldırır atarsınız zaten ama kazanç da değişir tabi. memleketi felna düşünün bi (bu çok klişe oldu ama neyse artık)

hem sen kazan müşavirlik mesleğinle, hem biz kazanalım ne dersin? şaka değil ciddiyim ben hocam istersen eğer aklına yatarsa ilgilenirsin yok ilgilenmem dersen de sen bilirsin. [email protected] istersen bi mail atıver :) iyi akşamlar.

Benim de mesleğim, finans ağırlıklı çalışıyorum, özel sektörde. Stresli bir işiniz var. Haklısınız. Benim önerim ise, ofisiniz de var hazırda, gemi acenteliği veya brokerlık yapmanız. Sermaye de gerektirmez. Oldukça da zevklidir. İyi de kazanabilirsiniz. İnsan işini severek yapmalı ve mutlu olmalı. Size kolay gelsin.

Kendi isyerini acmis adamin kapatip memuriyete girmesi, bilemiyorum Altan..

Bence borsa olabilir, benim muhasebeci 2 sene once 10 senedir calisitigi firmadan kovuldu. Bir yandan is ararken bir yanda vakit degerlendireyim diye borsaya sardi. Sonra is aramayi birakti borsadan yardiriyor, en son gordugumde keyfim yerinde diyordu.

bunlar en güzel böyle modifiye oluyo çiçek çocuk hesabı......................peace
farm4.static.flickr.com

myriam o işler zor be. ilgi ister, sevgi ister. ehahaha

şaka bi yana hakkaten zor. gerçekten oldukça zaman alır. misal o modelde bi transporter'ı temiz bulman oldukça zor. temiz bulsan senin kullanabileceğin hale getirmek oldukça zor. hayır yani, o arabaya yeni teknolojileri uygulamak (havalı direksiyon, düzgün bi şanzıman v.b.) günümüz şartlarında dahi pek olası değil. hadi diyelim hepsini hallettin, iyi bir servisle kanka olman lazım gene de. en iyi ihtimalle ayda 1 kere falan servise çekmen gerekir aracı. ya şanzımanı aksar, ya farları bozulur, ya motor hararet yapar.

eski arabaları revize edip kullanan kişiler ya klasik tutkunu tamirciler ya da tamirci kadar arabadan anlayan klasik tutkunlarıdır genellikle. bi sorun çıktığında çat diye müdahale ederler ve o araçları anca hafta sonu sahil gezmesinde kullanırlar. yani sen minibüsü şahane yaptım ben diye basıp antalya'ya gitmeye kalkarsan bileciğin oralarda falan kalırsın muhtemelen. pamukova'da fena yer değil lan aslında. ehahaha.

not: illa yapıcam bişiler diyosan almadan evvel haber ver de bi servise falan göstertelim bari. ;)

www.vosvosturk.com
güzel sitedir bi ara bende epey merak sarmıştım ama mali durumlar kurtarmamıştı tabi. vosvosla ilgilenen ustaların felan numaraları felan vardır forumlarda incelemen lazım. modifiye yapan başkalarıda ayrıntı olarak yazar genellikle forumlara badanası şu kadara, difransiyel değişti şu kadara, zift yaptırdım şu kadara felan diye forumlardan bi fiyat çıkartabilirsin yani.
bi de transporter dediğin yeni modeller oluyor senin istediğin modellere VW Bus oluyor(yanlış anlamadıysam)

bi de tatile felan gidenler var bunlarla ama hakkaten büyük bilgi gerektiriyor. ben sadece almaya heveslenirken bile almanca kullanım kılavuzuna kadar okumaya çalışmıştım ki almanca bilmem bile. hevesini kırmak gibi olmasın ama epey bi para ve epeyce zaman harcarsın bu işe ama tabi ki işin sonunda keyfi bambaşka olur. (beni de gezdirirsin artık :))

--
ek:
tam senlik bak dublex hemde :
www.vospazar.com

1- eger varsa sozlesmede belirtilmistir. sozlesmede maddesi yoksa kesin olarak yoktur.
2- yaziliminda sms bolumu var. telefona gerek yok.
3- tum operatorlerde kampanyali 3g paketleri boyle. hic saga sola bakmadan birak iptali, kota arttirayim desen 24 ayin bedeli tek faturada girecek. ustelik bu tek tikla mumkun. eskaza tiklasan 900 kusur fatura. ayrica ust limit diger operatorlerde mevcut. turkcell de 199 tl, vodafone da "faturastop" ismiyle istege bagli. kota bazinda kiyaslarsak turkcell in kampanyasizindan bile pahaliya geliyor bu paket.

bu 3g çıkmadan önce bi haberde denk gelmiştim. kota aşım ücreti için bir üst limit olacak gibi bir şey yazıyordu. biraz bakındım da bulamadım haberi. tabi haber hiç bir şey belli olmadan önce çıkmıştı. en güzeli avea ya da ttnet artık kim faturayı tahsil edecekse arayıp sormak.

fena tongaya düşürmüş ttnet ama iyi yönden bakacak olursak tüm operatörler arasında en ucuz 3g bu paketle geliyor.

bu arada iyi haber mi desem kötü mü bilemedim ama hızı ttnet'in sitesinden online işlemlerden değiştirebiliyordunuz.

cevaplar için sağolun dostlar. ben tam kaçış yok diye üzülürken bugun öğrendik ki son sözleşmeyi kabul edip etmediğimizi son kez kontrol için telekomdan aradılar. orda da babam verdi veriştirdi sözleşme şartlarını tam anlatmadan beni yanlış bilgilendirdiler diye onlarda tamama dediler iptal edelim. eleman gelip geri alcak modemini. ucuz atlattık yani.

bir de işin ilginci bunu yapan eleman(türk telekom çözüm ortağı diyo kendine) kaç yıllık aboneliği yeni abonelik gibi gösterip yeni üyelere yapılan 8mbps tanışalım kampanyasını yapıcam demiş nasıl olcaksa artık.

dosyanın tamamının boyutu görünecek şekilde bi dosya oluşmuş olması lazım indirilenlerde .onu aktarın bir yere. formattan sonra aynı .torrent indirin. o indirilen bölümleri görür ve düzenler, kaldığı yerden devam eder.

eksik dosyaları indirilenler klasörüne koyunca oldu gerçektende teşekkürler. ben hep farklı klasörlerde tuttuğum için olmuyordu tabi. zaten arşivci bi insandan da böyle bir cevap beklerdim :)

linki alabilir miyim..

işkur anlaşmalı olduğu dersaneler aracılığıyla veriyor bu kursları ve öyle belirli bir tarih yok ortada. 3 yada 6aylık dönemler bittikçe yeniden başlıyor. ama tabi her alanda farklı yerlerle anlaşıldığı için sıraylada gitmiyor bu kayıt işi. yada aynı alan için 2 farklı dershaneyle anlaşıyorlar biri bitmeden öbürünün kaydı başlıyor felan... işkurun sitesi epey dandik en temizi iş-kura gidin ordakilerle görüşün istediğiniz hangi alansa sizi o eğitimi veren yere gönderirler ordaki hocalardan çok daha geniş bilgi alırsınız.

@partizan: dostum link yok ben de de. ama olduğundan eminim. iş kur maaşlı kurslar diye arat arama moorunda. çok fazla sayfa var.

evet dampilcim. dexterın en güzel özelliklerinden biri de şu ki her sezonda ayrı bir olayı işliyor ve en sonunda sorunlar çözülüyor insanı süründürmüyor.

bizde yaz okulu var, detaylı bilgim yok ama, bütlere giren bir arkadaştan ben de duydum aynısını. alıyorlarmış.

valla ilk defa senden duyuyorum. hangi okul olduğunu da yazarsan o okulda okuyanlardan da cevap gelebilir.

edit: 5 yıldır istanbul üniversitesindeyim, hiçbir bütünleme sınavından önce cebimden para çıkmadı. bence ya seni kekliyolar ya da sizin fakültenin/bölümün öyle fen/edebiyat fakültesinden farklı bir prosedürü var. prosedüre baksan iyi olur.

yaz okulu ve bütünleme sınavları için hocalar ücret alıyor. tıpkı dönem içerisinde verdikleri ders ve yaptıkları final sınavı için aldıkları gibi. bi tek vize sınavları için ücret almıyorlar bildiğim kadarıyla... çünkü vizeler ders içi aktivite sayılıyor.

istanbul üniversitesi

kesinlikle dogrudur...
hatta mrmr de yamulmuyorsam 40 lira...

ne?? öğrenci başı 40 mı??

üni.de okurken duymuştum bu muhabbeti ben de, doğrudur diye düşünüyorum. o kadar insanın bütünlemeye kalmasının bir nedeni de bu galiba:)
@deckard: bu para öğrencinin cebinden çıkmıyor, maaş gibi hocalara ödeniyor.(eğer doğruysa)

Şaka gibi, demek şehir efsaneleri bu şekilde yürüyor. İstanbul Üniversitesi'nde hocalar bütünleme falan gibi şeylerden para almaz. Sınav yapmak onların görevi, ne parası?


belki şunu duymuşsunuzdur: (bkz: ek ders ucreti)

Not: Yaz okulundan aldıkları doğru tabi.

kısmen doğrudur çünkü bildiğim kadarıyla bu sene ilk defa gazi de bütlerden de yaz okulu ücreti kadar para alıncak. kayıtlar yarın başlıycak olmasına rağmen hala fiyatlar açıklanmadığı için fiyat veremiyorum.(böylede güzel bi okuldur)

Kendo uzmanlık alanım değil ama misafir olarak idmana katıldım. Gayet de yapabilirsin. Savate gibi sürekli hareket etmen gereken sporlar hariç kilon çok engel olmaz. Donanım için burada Altunay spor mağazası var oraya sorabilirsin. Ellerinde yoksa bile yurtdışından getirirler.

ya öyle dan hevesin yoksa yaparsın neden olmasın. göbeğin müsabakalarda dezavantajı olabilir sadece (hedef teşkil etme, daha yakın olma). yoksa antrenmanlarda yaptığın sopayı bin kere kaldırıp indirmek. ayrıca japonca'ya da katkısı var ben ona kadar saymayı omurilikten söylüyorum artık iç-ni-san-çi-go-rok-şiç-haç-kiu-ju

Kesinlikle yapılabilir.
Hatta yapmakla kalmaz, kilo da verirsin gayet. Fazlasıyla efor sarfediliyor çünkü.

Özendim şimdi Yojimbo olasım geldi.

o ebatlara yakın biri olarak, ve o ebatların çok daha orantısız arkadaşları olan biri olarak diyebilirim ki kesinlikle yapabilirsin. ben 2 sene yaptım. o arkadaşım daha da eskiydi ve dan almıştı sanırım hatta.
bu hiçbirşey değilse "fighting spirit". kilona rağmen kendo yapıyor olman, oraya 1-0 önce çıkıyor olman demek ;)
ha tabi ki kalp krizi geçirme kendini zorlayıp, ama bir süre sonra herşey yoluna girecektir, nefesin eforun vs olarak.
choyaku-suburi lafını duydun mu da altına sıçacaksın bir süre :)

bu hafta başlıycam umarım.(son anda bi cinslik yapmassam tabi :)) kendimi hazırlıyorum bakalım piskolojik olarak. techizatı da ilk 1-2 ay almıycam zaten o arada belli olur zaten neyin ne olduğu...

2 aydır bende gidiyorum. şimdilik fena gitmiyor. bu kurslara gitmek için 4 yıllık üniversite mezunu/öğrencisi olmaman gerekiyor, halihazırda sigortalı bir işde çalışmıyor olmalısın bi de gidip iş-kura gidip kayıt yaptırınca şartları sağlamış oluyosun. işkurun anlaşmalı olduğu dershaneler var(sitesinde olması lazım ama ben bulamadım) oralara gidip ufak bir mülakattan geçiyosun ve o mülakata göre eleme yapılıyor. bazı yerlerde çok başvuru olursa şansın düşebiliyor ve az da olsa torpil oynayabiliyo bu seçimlerde ama bunu takma kafaya.

dersler yarım gün oluyor ve günün geri kalan yarısında staja gitmek için zorlayabiliyorlar eğer derdiniz direk iş bulmak değilde birşeyler öğrenip kendinizi geliştirmekse bu biraz sorun olabiliyo(bana oldu mesela ama önemli değil gene)

devam zorunluluğu var ve dersane görevlileri haricinde işkurun da görevlileri ortalıkda geziyor. eğer %10 devamsızlık sınırını aşarsanız size yatırılan maaş ve kurs ücreti tazminat olarak tahsil ediliyor.

günlük 15lira gibi de bi maaş var.(değişiklik olabilir bunda)

eğer işkurun kurslarından birine giderseniz 2 yıl daha başka bir işkur kursuna gidemiyorsunuz.

aklıma gelenler bunlar.

gelecegi dusunmek.

insanın hayattaki başarı tanımına, hedeflerine göre değişir bu.

misal ben dersleri minimum puanları alabilecek şekilde geçtim, bazılarını birkaç seferde geçtim. dersdışı başka şeylere odaklandım, çünkü başarı tanımım farklıydı. derslerin benim hedefime etkisinin olmayacağını düşünüyordum.

hedefi farklı olanlar da derslere deli gibi kasıyordu...

yani bence sen otur düşün, bu dersler senin gelecek yaşantın da önemli mi, kariyerine faydası olacak mı, not ortalaması gelecekte kariyerine etkisi olacak mı, tüm bunlara göre işte ya deli gibi çalış ya da minimum gerekleri yerine getir, başka yönlerini geliştir.

ben hiç motice olamayan odaklanmayan biriydim hala öyleyim ve içler acısı bi haldeyim kimseye tavsiye etmiyorum ne yapın edin motive olun diyorum.yani kaybedenim

dün öss'ye hazırlanan bi arkadaşa da söylemiştim. şu sınav bitsin kralsın be oğlum tadında yaklaşıyorum kendime. kpss'ye hazırlanıyorum ben de ve işe yarıyor.

o dersi bir sonraki sene tekrar alma, hatta 1,8 ortalamanın altında kalıp sınıf ya da dönem tekrarı yapma ihtimalleri ben oldukça motive ediyor:))

dostlar peki geleceği düşünmek motive etmiyorsa ne yapıyorsunuz? misal ben okulu atılmadan bitirebileceğim bile garanti değil ama hala masa başına oturamıyorum. tabi çalışmadığım için büyük moral bozukluğu üzüntü oluyor ama genede çalışamıyorum varmıdır ekstradan bi motive yolunuz

valla hiç uyumadan çalıştığım olmadı zamanında. ki ömrü hayatımca duyabileceğim en saçma çalışma şeklidir kendisi. öyle günü gününe çalışma olayı zaten olmaz üniversitede.
ben sınav haftasına bir hafta on gün kala sınav tarihlerine göre bir plan yapar kağıda yazar asardım. her derse dersin ağırlığına göre 1-2 3 er gün verip kampa girerdim.
hiç üzmedi beni bu yöntem.
plan motivasyonu sağlar. bir de taze çay bence:)

ha ko götüne nasıl olur? zaten düzenini kurmuşsan, iş yapmaya, çalışmaya başlamışsan okulun uzamasında mahsur yok bence. hatta şu an bakıyorum da öyle bir durumda okulu bırakmakta bile mahsur yok. ama bu seçeneğin işe yaraması ihtimali kişisel yeteneklerine güveninle orantılı.

www.uydunet.net

kablo tv üyeliği de gerekmiyor bildiğim kadarıyla.

kablo tv uyeligi mecburi ne yazik ki.

Uydunet hizmetinden Kablo TV olmadan faydalanabilir miyim?
Hayır faydalanılamaz. Uydunet Kablo TV sahibi müşterilerimize sunulabilen bir hizmettir.

www.uydunet.net

o ne kadar peki ?

aylık 7lira

eğer uydunet gibi bir imkanınız varsa adsl den çok daha avantajlı gelecektir. çünkü aylık 18lira internet'e 7lirada kablo tv ye toplamda 25lira öderken(ki bunlar taahütsüzdür) adsl gibi sizi bağlayan bir anlaşmaya ayda en az 29lira vererek sadece internet imkanından faydalanırsınız. ayrıca uydunettin bağlantı hızlarında sınırlama olmadığı için en yüksek download hızlarıyla dosya indirirsiniz.misal adsl in 512 lik hızıyla 40mbhs yi geçemezken uydunet le 58 i rahat görürsünüz..

evet kablo tv+net ücreti olarak ödeniyo. misal ben 512 sınırsız için aylık 24 ödüyorum(üstüne tv de izliyorum). gayette memnunum tavsiye ederim

@esin: kullanılamaz. uydunet taksitle modem veriyor bağlattığınızda. ya da siz kendiniz bir kablo modem alabilirsiniz. tabi ikiden fazla bilgisayar ile bağlanmak için bir de router almanız lazım.

her fırsatta acımasızca eleştirdiğimiz devlet.

bizden karşılığını vermek koşuluyla vergi alan devlet.

devletten alınan fonlar+öğrencilerden toplanan paralar+üniversite içi işletmelerden gelen gelirler(bu işler için vakıf kuruluyor genelde)+bağışlar

Üniversite hastanelerinin dışındaki hastanelerden alınan rapor üniversite medikolarında onaylanmalı diye biliyorum. Tavsiyem Psikoloji bölümüne gitmen. İleride bir sorun çıkarır mı bilemem ama doğru düzgün nedenler sunarsanız, rahatsız olduğunuzu inandırıcı bir dille anlatırsanız raporu vermemesine imkan yok. Bu yolu deneyen 2 kişi tanıyorum. Bir çok kere denemelerine rağmen daha raporu alamadıklarına şahit olmadım.

bizim okulda finallerde rapor geçerli değil vize de engel olayı var ama finale girmedin mi bitiyo. rapor işinin olduğuna eminsin değilmi sonra daha beter olmasın durum

telafi sınavları için "make up = matkap" eşitliğini gözardı etmeyin yalnız. 10 gün sonra gireceğin sınav, hocanın gıcıklık potansiyeli de varsa bayağı can yakıcı olabilir. hele bir de tek senin için sınav hazırlamak zorunda kalacaksa şimdiden geçmiş olsun.

finallerde geçerli, bir günlük rapor olsa da geçerli.
tek benim için sınav sorusu hazırlamayacktır buna eminim, 10 gün sonra şimdikinden daha iyi durumda olurum :).

bence daha faydali biseyler yapin siz

Yok be hacı o iş tutmaz bence. Sadece isim bulmakla kalırsınız.

Sabancı'da ki örneği gayet tutmuş gözüküyor,neden tutmasın ki :)

Aslında bi sürü yaratıcı şey de ilk bu tepkiyle karşılanmış ama ne bileyim bu bana pek yaratıcı gelmedi. bi de üniversitelerin sözlüklerinin bile durumu belli. işiniz zor ne diyim.

gazirazzi vardı bi ara epey patlama yapmıştı. isim vermeden ama sadece öğrencilerin üye olup mesajları görebileceği bi ortam sağlarsanız o iş patlar. millet acayip hoşlanıyor kantindeki mavi gömlekli hastayım sana demekten.

itüraff vardı itü için galiba..

izmir ekonomi üniversitesinin de böyle bir sitesi vardı bir iki yıl önce.bayağı tutmuştu,herkes anonim bir şekilde içindekileri döküyordu,kim kimden ayrılmış,kim yazlığında napmış,kim yeni araba almış gibi dedikodular da yazılıyordu. sonra sanırım fazla rahatsız olanlar yüzünden kapatıldı.size isim önerim "ışık hızı" olacak. ışık hızında son dedikodular,son itiraflar vs.

confessboun var bir de..

Mesela bu dosyaları kıran siteler reklam gelirlerini bu şirketlerle paylaşıyor olabilirler :) aklıma başka ihtimal gelmiyor, değilse insan delirir, o kadar emeğin sonucu bu mu diye...

melik safi duyarın telif hakları kendisine ait ve izinsiz paylaşılan hangi ortamda olursa olsun tüm içeriği sildirmeye/kaldırtmaya yasal olarak hakkı vardır.
gerek site yöneticilerine ulaşarak gerek yasal işlemler aracılığıyla.

adobe un böyle bir hakkı yok mu diyeceksiniz tabi ki var fakat yazılımları kıran gruplar melik duyarın aşık attığı adamlar gibi kendi çapında forum işleten gruplar değil.
bu işten ne kazançları var kıran grupların. reklamdan başka maddi gelirleri yoktur kalanı prestij.

ha adobe da işlem yürütüyordur kaldırtıyordur örneklerine rastlanıyorda arada şikayet üzerine warezlerden uçan rapidden silinen birçok dosya gördük fakat p2pye düşen bir dosyanın paylaşılmaması imkansız. çığ gibi büyür adobe un elinden birşey gelmez dosya p2p ye düştükten sonra.

Bunun pazarlama tekniği olduğunu öne sürenler var. Örneğin Microsoft, Windows ürününün kopyalarına yıllarca ses çıkarmadı. İşletim sistemi yeterince kişiye ulaşıp insanlar onu kullanmaya alıştıklarında da kopya ürünlere savaş açtı. Benzeri bir durum da Sony PSP için geçerli sanırım: bu ürün ne zaman gözden düşmeye başlasa çıkan bir firmware'de bir açık bulunur ve hemen kaçak iso oyunlar oynanmaya başlar, bir süre sonra da bunu yamayan yeni firmware çıkar ve yeni oyunlar o yeni firmware'i ister kurulurken. Belki işler böyledir belki de değildir kesin bilmek mümkün değil..

internete koyulma oranıyla ilgili birşey bu. adobenin programlarını binlerce insan aynı anda paylaşıma koyuyor ve takip çok zorlaşıyor. dediğiniz insanı tanımıyorum ama o kadar çok paylaşılan birşey olduğunu sanmıyorum ve bağlı olduğu firma da düzenli olarak bunları şikayet edecek birini görevlendirmişse devamlı silinir.

ben bazı firmaların bunu kesinlikle pazarlama taktiği olarak kullanıdığını düşünüyorum. zaten asıl paraların döndüğü kurumsal çalışan şirketlerde sıkı denetim var ve büyük cezalar ödetiliyor. nette dolaşan kopyalarıda çoğunlukla senin benim gibi hem takibi zor hemde takibi kazançdan çok zarar getircek kişisel kullanıcılar kullanıyor. müşteride bir şekilde o yazılıma bağlanmış oluyor. bu konuda hakkında en çok konuşulan microsoft oluyor haliyle.

Çünckü kırılmayacak program yoktur. Hele ki birşey yapılabiliyorsa, sırf yapılabildiği için yapanı mutlaka çıkar. Internet de her konuda bunun en iyi örneği. Ama bana sorarsanız, en çok da 80'lerden kalan hacker alt kültürünün hala yaşanan yoğun hazzından dolayıdır.
(bkz: Reverse Engineering)
(bkz: Disassembler)

O inanılmaz demoları safkan makina koduyla bindiren adamlar için, uygulama cracklemek çoğu zaman için en fazla bir iki günlük bir bulmaca. Internet ağından kaldırmak imkansız ama, arama motorlarından bunları ayıklamak da, her gün internete paylaşılan verilerin miktarından ötürü pek kolay değil.

Zaten işlerine geliyor olsaydı, DRM, Piratebay davası, hapis cezaları vs.. gibi mevzulara kimse bütçe ayırmıyor olurdu. En çok da senin dediğin gibi, bireyle uğraşmaktansa, bunu vergi tablolarında bildirme zorunluluğu olan kurumlardan kazandıkları paraya bakıyorlar.

Bence şunu merak etmek lazım, bunca açık kaynak ve tamamen bedava olan uygulamayı yıllardır kimler geliştiriyor. Hem de hiçbir kazancı olmadan.

www.fsf.org

openoffice draw var benzer olarak bildiğim.
why.openoffice.org

www.openoffice.org

aslında gayet basit bi yöntemi vardı hatta kullandığın dğıtımı o anki haliyle(güncellemeler,yüklediğin programlarla felan) tümden kurulabilir iso haline getirebilen bi programda vardı ama adını hatırlayamıyorum şuan. ubuntu-tr de başka alternatiflerde vardı ama serverde sorun varmış 1 hazirana kadar kapalı bikaçgün sonra forumdan öğrenebilirsin.

www.debianadmin.com
ubuntuforums.org

özellikle ikinci linkteki yöntem güzel. herşeyi tarlıyorsun. yalnız grubu elle kurmak gerekiyor.

cevaplar için teşekkür ederim.
ency, ilk yöntemi denemiştim. olmamıştı. ikinci yöntemi de akşam deneyeceğim.

genelleme yapmayayim ve sadece kendi memleketeim icin konusayim (bingöl).tam böyle asiret degil de agalik kesin var, kan davasi da vardir ama nadirdir. cok eslilik yoktur.

benim bildiğim kadarıyla bu dediklerin kürt alevilerinde var, yani doğunun ortak sorunu ama mesela bazı şehirler bu saydıklarının bazılarını yaşamadı, mesela malatya'da köylerde o tasvir edilen ağalık yoktu, kan davası ise hiç duymadım o civarda, tabi yanılıyorda olabilirim.

bence olay alevilik/kürtlük vs. gibi değil bölgesel olarak farklılık gösteriyor.

bunun kurtlukle alakasi yok, alevilik ile hic alakasi yok.

tarima bagli ekonomilerde gorulen bir olay, cunku boyle ekonomilerde eger devlet otoritesi yok ise topraga (ve bunun urettigi zenginlige bagli feodal bir duzen mevcuttur (en fazla toprak sahibi aile = devlet) buna da "asiret" diyoruz. asiretin bir aile duzeni olmasi da yine bu tarz ekonomilerde aile babasinin (tek esli veya cok esli olarak) fazla cocuk yapmasi, cunku fazla erkek cocuk demek tarladan daha hizli/daha fazla verim alabilecek is gucu demek. eh bunlar da sonra aile ici evlendiriliyor cunku eger oyle olmaz ise tarlalar bolunur. neyse sonuc olarak birkac yuzyil sonra (ve soyadi kanununu takiben) bir soyadina sahip binlerce kisi oluyor bir bolgede, asiret boyle olusuyor.. bu avrupa'da da boyledir (teknik olarak avrupa kraliyet aileleri feodal zamanlarin avrupali asiretlerinin bir devamidir), ortadogu'nun tamaminda hala boyledir. milli bir olay degildir. ha turkiye'de bunun boyle olmasi asiret sahipleri "kurt" oldugu icin degil, devletin otoritesinin olmadigi, ekonominin hala tarim/hayvanciliga bagli oldugu o bolgelerde daha cok kurt halkin yasamasindan, teror, savas vb. gibi nedenlerden oturu son yuz yilda diger etnik gruplarin goc etmis olmasindan dolayidir. olayin alevilik ile bagdastirilmasi da aleviligin yine o bolgede yaygin olmasidir. bunun da gecmisi 1400 lere falan dayanir. yoksa kurt veya alevilik ile baglanmamasi gereken, tamamen sosyo-ekonomik nedenlere dayanan seylerdir asiretler, kan davalari ve cok eslilik.

hem turkiye'de cok eslilik vardir, yasal olarak degil ama "imam nikahi" yontemi ile. kanuna aykiridir, ama de facto yasaldir cunku otoritenin olmadigi yerde engellenemez.

yani neyse, uzun lafin kisasi, bahsettigin seyler turkiye cumhuriyeti sinirlari icerisinde gorulur, ama bir millete/dine bagli seyler degildir, ekonomik nedenlerden oturu olusurlar, ve o bu ulkede o ekonomik durumda olan nufusun cogu kurt oldugu icin sanki onlarla alakaliymis gibi gorulur, ve bu yanlistir.

tarima bagli ekonomiye cok baglayamiyorum ben bunu, daha cok alchemistt e katiliyorum, bölgesel oldugu konusunda.
trakyali ailem, trakya köylerinde ekonomi gayet tarima ve nispeten daha az hayvanciliga dayalidir. kan davasidir, asirettir cok esliliktir kesinlikle yok. cok cocuk yapma olayi da nadir. tarla cok ama akraba evliligi yok. gelenek görenek meselesi, oranin kültüründe yok boyle kavramlar. tarlasi cok olan zengin adama aga denebilir ama zengine guzele ragbetten saygi babinda soylenir o da.

eick: yukarida tarima bagli ekonomilerde "devlet otoritesi yok ise" dedim, trakya'da yeri ve nufus yogunlugu nedeniyle son 600 senedir devamli bir devlet otoritesi var. ayni sekilde avrupa'da da devlet otoritesi uzun zamandir mevcut.

alevilikde imam nikahı yoktur. dolayısıyle çok eşlilikde olmaz ne dede müsade eder ne de çevre. tabi nu dediklerim alevi-bektaşi göreneklerine tam bağlı bölgeler için geçerli arap adetlerinin daha baskın olduğu güney-doğu yada doğu-anadolu kesimlerinde daha farklı olabilir bilemiyorum.
not: ha tabi kaç tane böyle köy kalmıştır orasıda muamma neyse...

Biri ile dargin olunca dahi cem torenine almazlardi, kan davasi olan, cok esli bir adami mi alacaklar? Imkansiz.

Alevi Kurtler ve Alevi Turklerin arasinda yasam tarzilari bakimindan pek fark oldugunu dusunmuyorum. Aleviyse Kurdu Turku fark etmez kan davasi suremez. Boyle bir sey olursa duskun (toplum disi) olurlar. Duskun olmakta bir Alevi icin en buyuk ayiptir. Ben de Turkiye'de buyumedim, ama cocuklugumun bir kismi Maras'da koyde yasli Alevi Kurt akrabalarin arasinda gecti. Bu yaslilardan cok sey dinledim. Ama kan davasi, namus davasi, berdel, asiret, baslik parasi gibi seyleri hic duymadim.

Cok eslilik konusuna gelince. Devlet nikahi cikmadan once Alevilerde nikahi dede kiyardi, cemaat da sahit olurdu. Alevilerde cok eslilik yasaktir. Ilginc bir ornek vereyim, benim babamin dedesi karisi oldukten 20-30 gun sonra tekrar evlenince duskun ilan edilir; daha karinin 40'i cikmadi, nasil boyle bir saygisizlik yaparsin diye belirli bir sure toplumdan uzaklastirma cezasi almis. Alevilikte bosanmak da hayli zordur. Oyle keyfi sebeplerden dolayi, bu evlilik bana dar geldi canim yeni bir kadin istedi bosanacagim demekle bosanma olmaz. Kadin istemezse adam bosayamaz. Bosanma kadindan yanadir. Koylerde yillarca yapilan uygulama boyleymis.

edit: Turkiye'de yasayanlar benden daha iyi bilirler. Asiret olayi Kurtlere ozggu bir durum oldugunu sanmiyorum. Turklerin, Ermenilerin de asiretleri vardi.

Dogunun ortak sorunu ise doguda yasayan Turklerde de olan bir seydir, degil mi?

@adeleguner
tabi ki ortak sorunsa türklerde de oluyor. aşiret, kan davası gibi şeyler kürtlere özgü değil. hele de alevilik içinde hiç yeri olmayan şeyler.

odtü çarşı'da üst kattaki kuruyemişçide vardı.

captain black içtiğim zamanlar izmir caddesinden tedarik ediyordum ben. lucky strike türü zibilyon tane sigara satılır oralarda. seyyar bittabii.

tunalıda eski kavaklıdere sinemasının çıkışının olduğu yerde çok küçük bir dükkan var. orda lucky strikelar oluyor. dükkan hemen bi fotoğrafçının arkasında. ama aam ilk önce kaçak getirdiği için yok felan der. sende "yapma abi felan" bir şeyler söyle o zaman verir.

aslına bakarsan luckies ın muadili yok. gecenlerde rusya dan gelen bi malrboro light vardı o biraz içileiblirdi. tr de satılan sigaralardan cacık olacak bisi yok.

jack daniel le iyi gider bi de.

@soujiro
saolasın tunalı tarafına gidince bakıcam bi..

@bryan fury
bulamadım ki bulsam jacklede denerim :)

toka diyebilirim ama her yerde olmayan çok çeşitli orjinal tokalar çok tutuyor. ayrıca film afişi, küçük duvara asılan resimler, animasyon karakterlerinin üzerinde olduğu saatler de baya iyi gidiyo.(bu arada evet hepsinden aldım ordan biliyorum=)

@rentts, @want2die
hakkat poster güzel olabilir. yer dar biraz ama olsun. düşünmek lazım bunu evet.

olm bak fikri ben verdim gelir beleş poster alırım=)

poster iş yapmaz bence. var kızılayda bir sürü poster satan yer. 3 tanesi 5 liraya terlik gordum ben gecen mesela hemen aldım. onun dısında çorap olabilir ama ucuz olcak. işte yine 3 tanesi 5, 5 tanesi 5 gibi. kitap da olabilir. yani boyle elzem ihtiyaçlar herkesin alabileceği şeyler satın bence. terlikler mesela çok adi şeyler ama nolcak bi misafire verirsin makineye atarsın parçalanırsa için acımaz en azından :P pijama da olabilir bak yine ucuzundan.

yalnız posterci baya var kızılayda ya. gimanın arkası olsun sakarya taraflarında olsun. bence daha güzel bir fikir bulun. ya da insanların getirdiği resimlerin de posterlerini basın. yoksa beklediğiniz kadar karlı iş olmaz.

Melih Gökçek oyuncağı satın bence. Melih Gökçek projelerinin küçük minyatürleri de olabilir, dev hoca heykeli falan.

sadece dergi işine yönelsen ve genelde zor bulunan dergileri temin edebilsen bence gayet başarılı olabilirsin.

her fırsatta böyle yerlere göz gezdiren bir olarak, 2. el kitapları hiç bir zaman işportadan almıyorum adil han pasajı gibi yerler varken, çünkü senelerdir standlarda/işportada ne değişik ne de ucuz kitaplar görebiliyorum. poster dersen, o da her yerde var artık, evine almayan kalmış mıdır bilemeyeceğim. toka, fular gibi şeyler tabi iş görür ama kızılayın her tarafı pasaj dolu baya bi değişik şey olmadıkça o kadar da popüler olmaz. çoraba bende katılıyorum koray'da 6-7 milyona gördüğüm çorapları buralarda 1.5 milyona bulup almak çok mantıklı, sanırım çoğu kişi de benim gibi düşünüyor çünkü satanların tezgahlarında saat 6 7 gibi baya bi azalmış oluyor.

insanların bi eksiklğini hissetmediği ama görünce de meraklanıp aldıkları şeyler satabilirsin. Aklıma gelen bazı şeyler; uyku gözlüğü ve tıkacı, kitap okuma lambası (kulak arkasına takılır ve pilot okuma lambası diye geçer), cncbc-e de yayınlanan çizgi filmlerin karakterlerinin peluş oyuncakları, bi de lucky strike satarsanız ben alırım:D

orayı incik boncuğa boğun evet.( yapiyım gönderiyim satın para kazanalım hatta)

bilgi içermez
-bir tezgah açmak en büyük hayalimdir. çoğu zaman sınıfta ticaret yaparım zaten.-
cevaplar
-5 YTL ye kol saati
-5 YTL ye telefon kapağı(evet nokia)
-30-35 YTL ye conversenin birebir kopyası lise öğrencileri bu dördüne resmen saldırıyor.

pardusu xp desktop'tan mı kuruyorsunuz?

evet windows üzerinden kurmaya çaılışıyorum çünkü dvd sürücüm yok, bu dosyayı flasha atıp flashtan boot etsem nasıl olur bilmiyorum..
flashtan kurmaya kalksam, içindeki herşeyi silip sadece bu dosyayı mı bırakmalıyım. ayrıca flashtan boot etsem bile bu image dosyasını bilgisayar kendisi açıp sorunu kendi kendine çözer mi, yani sanki cd takılmış gibi rahat rahat kurabilir miyim

o olay ubuntuya özgü. pardusla olmaz öyle

büyük ihtimalle budur:
www.imdb.com
gene sergio leone filmi. amcam patlayıcı uzmanı, aile dediğinizde çete halinde gezen baba,oğul ve torun sürüsü. bu değilse bile tavsiye ederim güzel filmdir

avuntu icindeki yazilimlar linux icin yazilmissa, sitelerinden nasil yukleyeceginizi ogrenebilirsiniz. Yok o programlar win tabanli ise wine ile kurmayi deneyebilirsiniz.

wubi ubuntu için sadece ?
nıye kurmak istiyorsun onu da anlamadım, aynı programların ubuntu distro ları da vardır. paket yoneticisinden bak bi.

ha bi de, cd yi burn image diyerek yazman gerekiyordu. ondan sonra cd den boot edip kuruyorsun.

eeepc var bende cd sürücüm yok

dünki duyurunuzda avuntuyu indirdiğiniz linkde iki tane program adı geçiyordu. onların isimlerini alın önce bi. orda yazana göre büyük ihtimal wine aracılığıyla çalıştırılıyodu yani windows programı zaten. cümleyi toplayamadım :) ubuntu kurulumu bittikten sonra açarsınız wine kurarsınız, avuntuda kullanıldığına göre wine ile sorunsuz kullanılıyor olması lazım. birde linux sürümü için lisans istemiyoruz gibi bi belge vardı sitede onuda saklayın bi kenarda tedbir olarak. avuntu yerine ubuntu kurmanız en azından daha güncel olması için avantajlı olacaktır.

ubuntu ve turevlerini flashdiskten de kurabilirsiniz. eeeuser.com adresinde bu konuyla ilgili makaleler var. flashdisk'i bir nevi cdrom surucuye donusturuyorsunuz. sonra bilgisayar acilirken f2 ile flashdiski secip oradan ayni cdromdan kurulum yapar gibi kuruyorsunuz.

bir de bu aletlerin sayet baska bir bilgisayariniz varsa lan uzerinden boot edebilme imkanlari da var. onu da arastirmayi dusunebilirsiniz.

magic iso veya deamon tools ile açabilirsin.

avuntu da varmıdır bilmem ama orjinal ubuntu sürümünde wubi diye bi zımbırtı var. windows içinden kurulum yapıyorsun. bunu denemek içinde deamon tools kur, iso dosyasını göster programa o cd takılıymış gibi hareket eder. içinde de umenu.exe yada wubi.exe olması lazım bi deneyin.
--
bi de başka bi duyuruda eee pc var demiştiniz galiba. şöyle bi aramada epey bi sonuç geliyo:
www.google.com.tr

bi de avuntu sarmassa eee pc için www.eeebuntu.org diye bişe var. avuntudaki yüklü uygulamarı öğrenip kendinizde kolaylıkla kurabilirsiniz.

tr.pardus-wiki.org

Burası size yardımcı olacaktır kurulum ve cd yazma konusunda.

legal.

format açısından bir sakıncası yok.

recursive link vermek legalse o da legaldir.

evet ya eski nesillerden birkaçkişi hatta trollerin atası bile denebilir nerdeyse 100küsürlük bi seri yapmıştı galiba. eskilerden biri hatırlatsa keşke nikide dilimin ucunda ama...

hazır burada yapılmışı var;

(bkz: sonu gelmeyen entryler/@burcix)

siz başlıklardan cümle yapmayı planlıyorsunuz, buradaki de sadece yönlendirme. olay aynı ama.

ıslatılacak kısım üstte kalandır (2). ama yapışkanlı kağıt kullanmıyorsanız, üst kısmı dişleyip tırtıklayın ve ıslatın. kağıdın daha kolay yapışmasını sağlarsınız. tütünü çok doldurmayın ve eşit yayın. sarma denemeleriyle ihtiyacınız olan sıkılığını öğrenirsiniz.

1 kağıdın üste koyulacak tarafını dilinle ıslat
2 mümkünse azıcık azıcık kopart ıslak yerleri ama çok minik minik
3 resimdeki büyük okun ucundaki yer iyice dibe çöksün bir kanal gibi sanki
4 eşit olarak o boşluğa tütünü yay. ama ne sık ne de çok seyrek
5 şimdi kritik hareket
6 başparmak harici 4 parmağı eşit olarak tütünün üzerine bastır.
7 yavaş yavaş kapağı kapat. son anda parmakları çek.
şimdi iç
not: ıslaklık ile arada geçen zamanı iyi ayarla.ya da iyice ıslat.
bol bol deneme yap.son olarak esrar iyi bişi değildiiiir....

elle sarmaktan da çekinme bu arada kısa sürede ele de alışılıyor. makina işi banada zor gelmişti hala da beceremem ama elle daha rahat sarıyorum. bi de alışmak için bolca deneme yapmak lazım çarşafa acımayın

makina işi tadını kaçırıyor bence de. yarın sigaram olsun diye akşamdan sarıp istiflemeye başlıyorsun. birde piyasada resimde de olan makina yerine OCB nin çok daha küçük makinaları var onlarada bakabilirsin.

linkteki eklentilerden birini kurarsanız sorununuz çözülür, umarım :)

mycroft.mozdev.org

ben de şu aklentiyi öneriyorum:
addons.mozilla.org

bunu yükleyince istediğiniz herhangi bir arama çıbığına sağ tıklayıp arama çubuğu ekle diyorsunuz ne sağ üste yerleşiyor.türkçe google a eklersiniz bunu sonrada en alttaki arama motorlarını yönetten ingilizce olanını siler türkçe olanını en üste çekersiniz olur. tabi sözlük de imdb de felanda işe yarıyor bu yöntem tavsiye ederim gayet pratik oluyor.

valla ben de var biraz bir şeyler ama bursa dayım kargoyla yollayabilirim.

film neler var ben de biraz anıme gondereiblirim takas tukas.

@bryan fury
yarısı kadarı listeli şuan all my movies e kaydetmiştim gerisini üşenip ugraşmamıştım. istersen mevcut kısmın listesini yollayabilirim(geri kalanıda halletmeye çalışırım 1-2 gün içinde) ama sözlükten mesaj atamıyorum sana

[email protected] a mail at, ben de anımelerin listesini gondereyim.

babylon

stardict

(bkz: useful dictionary)

ben o tür programlarla uğraşmıyorum yoksa o türlü olunca, format atıyosun, sonra bir daha yüklüyosun felan uzun iş, formattan sonra pc'ye en az program yüklemek amacım benim, onun içün; www.seslisozluk.com gibi online sözlüklerden faydalanıyorum. ,
Buda bir çözüm yolu mesela.